İçimizde ki Şeytan

İçimizdeki Şeytan adlı kitabı okurken o kadar çok sinirlendim ki anlatamam.
Kitap içeriği insanların yaptığı kötülükleri anlatıyor ve her yapılan kötülük sonrası 
kendilerine bir bahane üretiyorlar yaptıkları şeyin gerekli olduğuna. Bir kulp bulunmuş 
içimizde ki şeytan yapıyor diye, içimizde şeytan filan yok bu yapılanlar tamamiyle insan
oğlunun kötülüğü neyse ki kararter sonunda bunu anlıyor. Kitap da bir de insanlar hep bir iç sıkıntısından bahsediyor aslında günümüz de çok var bu dertlerden yananlar dışardan bakıldığında neden olduğu belli aslında.
Gelelim karakterlere Ömer arada işe giden genellikle boş gezip arkadaşlarıyla içmeye 
giden ve kendi çapında felsefe yapan bir genç.
Macide kendi halinde müzikle ilgilenen eğitimli bir genç kız.Bahri var birde kitaptaki en iyi karakter dibilirim ki odur. Ve o zaman ki şartlar yüzünden yapılmış hatalar da var, şartları göz önüne almayaraktan söyleyebileceğim tek şey
o zamanda da bu zamanda da ortak olan bir şey var ki kötü olan her zaman kötü.
*
*"Demek hayat böyle 2 adımı gerisi bile görünmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi."
*"Siz burada mısınız?" diye başka bir sualle cevap verdi. Sonra: "Ne saçma sual, değil mi?" diye ilave etti. İşte görüyoruz ki buradasınız ne diye sorarsınız acaba?...
*"Bugün de her gün gibi. Niçin uyandım?... 
Niçin bana kendimi unutturan uykum sürüp gitmedi?"
*"Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı."
*"Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır."

Yorumlar