Sırça Köşk
Bu sıralar Sabahattin Ali'nin kitaplarından gittiğim için bugün de buraya Sırça Köşk ile geldim. 2 okuduğum kitaptan sonra beklentim çok düşmüştü fakat bu kitap beklentimin dışına fazlasıyla çıktı çok beğendim. Aralarından bir kaç hikayeden bahsetmek istiyorum ilk olarak
Katil Osman için içerisinde ki tek bir cümle ile konusunu sizlere söylemiş olacağım,
**"Bu dünya böyledir işte, kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür."
Ve bu arada hikâyeleri okurken genel olarak bir üzüntü içerisindeydim bu kitap beni çok fazla düşüncelere daldırdı.
Cıgara adlı hikâyesi bir kız için kavga eden küçük çocukları anlatıyor birbirlerine küfür eden küçük çocuklar o kadar çok üzücü ki hâlâ da sokaklar da bu şekilde yetişen çocukların olması
** "Ne o, Kemal?" dedim. "Bu yaşta cıgara mı içiyorsun?" Yüzüme şöyle yandan bir baktı, kolunu kurtardı, sonra beni şiddetle bir kenara itip: "Hastir ulan! dedi.
Bahtiyar köpeği söylemeden geçmek istemem açıkçası bu hikayeyi okurken gülsem mi ağlasam mı bilemedim ama yazar şu cümlesinde
**"Hele cümle âlem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!" Fazlasıyla hak verdim biraz kızıyordum yazılarında hep mutsuz hikâyeleri okuduğum için ama hikâye sebebini açıklıyor.Kitap içerisinde ki hikâyeler olsun, masallar olsun çok anlamlı idi. Sizlere tavsiye ederim ben beğenerek okudum.
*
*
**"Bu dünya çobansız da, köpeksiz de yaşanabilirmiş. Ama bunu anlamak için her defasında bu kadar kanlı kurbanlar verecek olursak pek çabuk neslimiz kurur. Bari siz gözünüzü açın da, ilerde başınıza yeniden itler, hele kendilerini kurt sanan palavracı itler musallat olursa sürüyü, canavarlara paralatmadan onları defetmeye bakın!"
**"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için 3-5 kelle fırlatmak yeter."
Yorumlar
Yorum Gönder